SPORDA, SENSEİ’DE, KARATE-KA’DA ÖRNEKLİK ÜZERİNE
Bilindiği üzere bir kaç senedir, yıllık tatillerimi genelde İzmir’de aranızda geçiriyor ve muhtelif ulusal turnuvalara izleyici olarak katılıyorum.
Görünen o ki, herkes her şeyden şikayetçi ve adeta “bir dokun bin işit” misali ortam var. Her konuda kalite ve güzellikler arayan bir toplumun, kendilerine sunulan mal ve hizmetlerde elbette en kaliteli şeylere layık olduğu konusunda ben şahsen eminim. Toplumun her kesiminden bu konuda olumlu-olumsuz örnekler bulmak mümkün. Çocuklar öğretmenlerinden, öğretmenler okullardan, veliler okul yönetimlerinden, sporcular antrenörlerinden, işçiler patronlarından, patronlar sendikalardan, sendikalar devletten, uzatmayalım velhasılı herkes, ama herkes birilerinden, şikayetçi durumda. Hoş mu bu durum? Elbette değil ama kitlesel bir memnuniyetsizlik hayatın her an her ortamında kendini hissetirecek boyutlarda.
Mesleğimiz ve ilgi alanımız Karate olunca, uzaktan takip ettiğim TKF/Federasyon başkanlık seçimleri ve dolayısıyle yeni federasyonun camia üzerinde bıraktığı olumsuzluklar olacaktır. Kulağımıza gelenleri kalem sahibi bazı meslektaşlarım muhtelif mecralarda zaten yeterince dile getiriyorlar. Sorun değişmeyen üslup, yöntem hep aynı; Bir Türkiye klasiği haline dönüşen seçim öncesi vaadedilenler ile gösterdikleri hedefler, uygulama ve takip ettikleri yol yöntem birbirinden çok farklı. Bir meslektaşım bunu iki cümle ile özetlemiş; ‘yönetimde adaletsizlik ve sürekli kafa karışıklığına ortam hazırlayan MHK kararları.(V.Aşçı)’ Burada detaylara girmeyeceğim, bu konu biraz uzunca ve yeni yılda ele alınacak konuların başında bu konuyu irdeleyeceğim kısmet olursa.
Görünen o ki, toplumun değişik katmanlarında giderek yükselen bu memnuniyetsizlik hayatın her alanına, her kesimine olumsuz olarak yansıyor. Toplumsal ahlakın dip yaptığı günümüzde, korkunç bir kaos ortamına doğru adeta koşaradım giden gençliğe, biz mücadele-savaş sanatları çalışanları/öğretenleri/eğitmenleri olarak katkıda bulunmayı asli görevlerimizden biri olarak görüyorum. Zira salonlarımızda, kulüplerimizde, dojo’larımızda kendileriyle sürekli muhatap olduğumuz, bir şekilde vaziyet edip hitap ettiğimiz, haftanın en az üç günü antrenmanlarda yine birlikte terlediğimiz genc bir kitle var önümüzde.
Gelelim konumuzla ilgili kısma; Türkiye’de yetişmiş, Türk Karatesine gönül vermiş birbirinden değerli Sensei’lerim, hocalarım; bu gurbet kuşu kardeşinizin bir çift sözü, önerisi/tavsiyesi var, izninizle. Diyorum ki; eğer sporcularınıza iyi davranmaz, onlara iyi örnek olmazsanız, o sporcularınızın karakterlerini ve kişiliklerini mükemmeleştirecek bir şey yapmamış olacaksınız. Güçlü-güzel bir karakter oluşturmak isteyen antrenörlerinden öncelikle buna kendilerinin sahip olması gerekiyor. Aslında tekbaşına bu da yetmiyor, ayrıca kendinizde de güçlü bir ‘ahlaki değerler’ sistemi olmak zorunda…
Sporcu, önce ailesinden, sonra gittiği okulundan ve doğal olarak çevresinden edindiği ahlaki değerleri, Karate salonunda-dojo’da ona örnek olabilecek yüksek erdemli ve iyi eğitim almış, kendisini iyi yetiştirmiş bir hocadan da alırsa, ortaya özendiğimiz, imrendiğimiz ‘örnek insan’ modelleri çıkacaktır. Bu örneklerin çoğalmasıyla da ülke geleceği ve nesillerimiz her türlü yozlaşmadan, kokuşmuşluktan ve modernizmin yaydığı olumsuzluklardan korunmuş olacaklardır diye düşünüyorum.
Tabi ki böyle bir amacınız, planınız-hayaliniz varsa…
Roosevelt der ki: “Bir insanı ahlâken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma belâ kazandırmaktır.”
Yaklaşan 2024 yılınızı en içten dileklerimle kutlar, tüm mücadele&savaş sanatları camiamıza ve başta güzel ülkemize hayırlara vesile olmasın can-ı gönülden dilerim.
Fatih İNCE
Chief Instructor, 5.Dan
Goju-Ryu Karate (TOGKF)
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
Bir insanı ahlaken eğitmek içinde yasadıgımız topluma verebileceğimiz en büyük hizmet ve aha bicilmez bir degerdir
Değerli Kamil Sensei,
Hislerimize tercüman olmuşsunuz iki satır da olsa. Teşekkür ediyor, Rabbim sizler gibi hassas Sensei’lerimizin sayısını arttırsın şu içinde bulunduğumuz ve idrak ettiğimiz mübarek Ramazan ay’ı hürmetine.
OSS.