SÖZLE DEĞİL, DOĞRU ZAMANDA KONUŞARAK SONUÇLA YÜRÜYEN LİDERLİK
Türkiye Karate Federasyonu Başkanı Ercüment Taşdemir:
SÖZLE DEĞİL, DOĞRU ZAMANDA KONUŞARAK SONUÇLA YÜRÜYEN LİDERLİK
Türkiye Karate Federasyonu’nun başında geçen 9 aylık süreçte 70’in üzerinde faaliyeti hayata geçiren Başkan Ercüment Taşdemir, yalnızca spor takvimini değil, Türk karatesinin temposunu da yukarı çekti.
Bu dönemde Karate Federasyonu’nda yaşanan bazı iç sorunlar gündem oldu. Yönetim kurulu üyesi Ömer Habeş tarafından TKF yönetimine hitaben kamuoyuna yapılan açıklamalar, bu gündemini meşgul etti. Taşdemir ise bu iddialar karşısında hemen konuşmayı değil, doğru zamanda konuşmayı tercih etti. Sert polemiklere girmek yerine enerjisini müsabakalara, kamplara, seminerlere ve uluslararası temaslara yöneltti.
Bu tutum, onun kriz yönetiminde zamana karşı sabrı, söz karşısında eylemi tercih ettiğini gösteriyor. Çünkü sporda ve yönetimde asıl ölçü, en çok kimin konuştuğu değil, kimin en fazla ve en doğru işi yaptığıdır. Bugün rakamlar, faaliyetler ve sonuçlar Taşdemir’in lehine konuşuyor.
Siyahkuşak Online Dergisi olarak, bu yoğun gündemde kendisine röportaj teklifi ilettik. Taşdemir ise nazik bir şekilde geri dönüş yaparak, mevcut tartışma ortamında böyle bir söyleşinin Türk karatesine istemeden zarar verebileceğini düşündüğünü ifade etti. Bu, kişisel imajdan çok branşın bütünlüğünü ve istikrarını önceleyen, ince düşünülmüş bir strateji.
Kısacası, Ercüment Taşdemir bugün federasyonu sessizlik ve doğru zamanda konuşma dengesiyle yönetiyor. Yönetimsel vizyonunu sosyal medyada değil, müsabaka alanlarında; tartışmalarda değil, faaliyet takviminde gösteriyor. Ve bu nedenle onun liderlik anlayışı, lafla değil, yerinde söz ve zamanında icraat ile ölçülmeli.
Not:
Bu yazı, Türkiye Karate Federasyonu seçiminde oyu ya da çıkarı olmayan, ancak bir karate stilini Türkiye’ye tanıtan rahmetli bir üstadın oğlu ve manevi mirasçısı olarak kaleme alınmıştır. Amaç; kişisel menfaat değil, Türk karatesinin gelişimine dair objektif bir gözlem sunmaktır.
Timuçin Karahan’ın kalemi yine kendine has: düz yolda yürürken bile iz bırakıyor.
Yazısındaki denge, hem gözlemin hem vicdanın ürünü.
Bugün Ercüment Taşdemir’in hakkını teslim ederken kullandığı üslup, övgü değil adalet kokuyor.
Ve eminim ki yarın tablo tersine dönse, aynı kalem aynı cesaretle eleştirisini de yazar.
Çünkü bazı kalemler kırılmaz — sadece doğruyu yazarken sivrileşir.
Tebrikler Timuçin…
Gerçeği incitmeden anlatmak herkesin harcı değil.
– Cem Ark
Timuçin Karahan’ın yazısını okudum; kalemindeki ağırlık ve adalet duygusu yine kendini belli etmiş.
Olaylara taraf gözüyle değil, vicdan terazisiyle bakan bir kalem kolay yetişmiyor bu dönemde.
Bugün Ercüment Taşdemir’e hakkını teslim edişi, yarın gerekirse aynı doğrulukla eleştireceğinin teminatı.
Bu çizgi, karakterin ve mesleğe olan saygının göstergesidir.
Gerçeği eğmeden, kişileri yüceltmeden, sadece hak edenin hakkını vererek yazmak…
İşte o yüzden, bazı yazılar okunmaz — hissedilir.
– Murat Arkın