KARATE SPORUNDA SPORCU-ANTRENÖR İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

KARATE SPORUNDA SPORCU-ANTRENÖR İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Özgür Bolat ile yapılmış bir röportajı okuyordum son günlerde. Hani şu yurt dışında gerçekten iyi bir eğitim almış, Anadolu insanı-ülke insanımız değerli bir eğitimbilimci. Boğaziçi, Harvard ve Cambridge Üniversitelerinden mezun…

Onu okurken en son 2015 Türkiye tatilimdeyken, İzmir’in bağrından çıkmış, sporculuk-müsabıklık dönemlerinden beri tanıdığım-hatta bir zamanlar maçlarını yönettiğim, bir defasında da Kumite esnasında kazandığı puan için tribündeki hocasının bağırarak tezahürat yapması üzerine maç anında hocasına uzaktan ‘’OSS’ dediği için onu diskalifiye ettiğim!, (bu olay onun bana anlatmasıdır.) Karate antrenörü, güzel kardeşim Antrenör Şerafettin ILIK’ın, beni Yalova’da düzenlenen Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Türkiye Karate Şampiyonasına arabasıyla götürmesi ve 4 gün boyunca maçların yanısıra, camiamızın da birbirinden değerli antrenörleriyle buluşmamı sağlaması, gerçekten çok heyecan verici oldu.

fatih-ince-serafettin-ilikSevgili Şerafettin ILIK kardeşim, sana bu satırlar arasında özel olarak teşekkür ediyorum… İyi ki varsın ve seni İzmir’e kazandıran değerli hocan ve benim de meslektaşım-arkadaşım olan merhum Nihat SUNAR’a Allah rahmet etsin diyorum. Bu yarışmalar boyunca kimlerle karşılaşmadım ki? Ayrıca, 20 senedir göremediğim ve halihazırda kendisini ‘Karate’den emekliye ayırmış’ Türk Karatesinin bir zamanlar olmazsa olmazlarından, hepsi-hepsi bir avuç kıymetli hocalar-Sensei’ler, birbirinden değerli insanlar… Ama asıl konu o değil, üzerinde durmak istediğim konu Karate’de sporcu-antrenör ilişkileri.

Bu konuda sanırım daha önceden de yazdığım bir makalem var ama ben yine de yukarıda röportajından ve isminden bahsettiğim Özgür Bolat’ın bir gazeteciyle tesadüfen uçakta karşılaşması ve amacım o röportajdan alınmış bir kesit ile konumuza zenginlik katmak. Bu bir saatlik harika tesbitler içeren konuşması, bir eğitimci olarak beynimde birçok soru işaretleri oluşmasına, eğitimin ve özellikle de sporcular yetiştiren biz antrenörlerin gözardı ettiği birçok sorunun yeniden gündeme alınmasına sebep olması açısından çok manidardı. Bu konu üzerine daha geniş değerlendirmeler yapabileceğimi de vurgulamak isterim. Bakın ne diyor o harika röportajın bir yerinde Özgür Bolat.;

– ‘’Çocuk yetiştirirken, dış odaklı övgü, ödül, ceza ve rekabet gibi kavramları kullanırsanız, o çocuk kendisi için değil, başkaları için yaşamaya başlar. O zaman da birey olamaz. Çocukta karakter oluşturamazsınız. Karakter oluşturmak için güçlü bir değerler sistemi oluşturmak gerekir. Çocuk şunu soracak: “Ben neye inanıyorum? Benim için doğru olan ne?” Kendi değerlerine göre hayatını şekillendirecek. Ama o diğer mekanizmaları kullanırsanız, “İnsanlar ne düşünüyor acaba?”ya takılı kalır.”

karate-gencSüper diyebileceğim, hatta süperden de öte çok harika ve bir o kadar da yerinde yapılan bu tesbitlere katılmamak mümkün değil. İzleyici olarak katıldığım Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Türkiye Karate Şampiyonasında, protokol tribününden 4 gün boyunca izlediğim maçlar sırasında, maçı kaybeden sporcusuna ‘’Lan’lı-Lun’lu, ulan’lı’’ ulu-orta çirkince bağıran, hatta herkesin gözleri önünde sporcusunu azarlayan antrenörlerden tutun da, maçı kazanan kız öğrencisinin poposuna ‘tebrik-sevinç tokadı’(!) atan hocalara kadar neler görmedim neler… Biliyor ve inanıyorum ki bunlar kesinlikle art niyetli şeyler değil ama bilesiniz ki dünyanın gelişmiş-modern ve zengin ülkelerinden birinde yaşayan bir antrenör olarak diyorum ki, yabancılar asla böyle davranmıyorlar sporcularına… Özgür bir birey olan sporcunuza, yaşı kaç olursa olsun farketmez, öğrencinize böyle davranamazsınız. Hele karşı cinsden olan bir sporcunuzun değil poposuna ufaktan tokat atmak, ona dokunamazsınız bile… Kendinize gelin beyler. Popo’ya tokat olayını gördüğüm andaki tepkimi paylaştığım eski bir dostum, o anda kulağıma eğilerek daha feci şeyler mırıldandı ve, ‘’bunlar da bişey mi Fatihciğim? Sen okyanus ötesinde, çok uzaklarda olduğun için bilmiyorsun. Kulübüne 12 yaşındayken kayıt olan bayan sporcusuna 12 yaşından 16 yaşına kadar tam 4 sene boyunca resmen taciz etmiş antrenörler halen salon-kulüp işletiyorlar bu ülkede!!!’’ deyiverdi… Hatta daha da ileri giderek, bu tacizci antrenörün Milli Eğitim ile ortaklaşa proğramlar yapabildiğinden de söz etti… Bir şarkısında, ’’Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça’ diyen rahmetli Ahmet Kaya aklıma geldi ve bir an için kalbimle beynim arasındaki balans 3 dakikalığına kayboldu.. Adeta kanım dondu, ekranım karardı, dünyam karardı. Ahh benim güzel ülkem diye inledim protokol tribününde.

Jackie Chan as "Mr. Han" and Jaden Smith as "Dre Parker" in Columbia Pictures' THE KARATE KID.

Jackie Chan as “Mr. Han” and Jaden Smith as “Dre Parker” in Columbia Pictures’ THE KARATE KID.

Kulağıma bunları fısıldayan meslektaşıma hışımla dönerek; ‘’Bak, bunlar önemli konular, yazarım Siyahkuşak Web’de dedim… Bana hafifçe tebessüm ederek, ‘’Sen bilirsin, istersen bu taciz olayını gerçekleştireni ve sana bu konuda daha çok bilgiler verebilecek kişilerin isimlerini tek tek verebilirim!’’ deyiverdi. Aldım bu isimleri ve hepsiyle görüştüm. Bu konuyu ilerleyen zaman içinde yeniden yazacağımı, durumu en yetkili mercilere ileteceğimi ve hatta yazdığım bu kısacık bilgilerin bile adalet için suç duyurusu olması gerektiğini işte buradan haykırıyorum ve diyorum ki; ‘’Ey güzel ülkemin hakimleri-savcıları; Lütfen, ama lütfen bu sapık antrenör ve kişilerin gereğince üzerlerine gitmeyerek, onları daha fazla cesaretlendirip Anadolu insanımızın masum çocuklarına kıymayın, onları taciz edenlere göz yummayın, çocuklarımızın akıl-beden ve ruh sağlığının korumasında lütfen öncü olun… (Bu önemli konuya yer, zaman ve kişi-kulüp isimlerini de yazarak devam edeceğiz.)

Gelelim Yalova’da düzenlenen Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Türkiye Karate Şampiyonasında bizzat gördüğüm kız öğrencisinin poposuna tokat atma olayına…

Değerli meslektaşlarım, kıymetli antrenörler; Ergenlik çağındaki 15-20 yaşında bir kızın poposuna ‘ister tebrik, ister sevinç’(!!!), adına ne derseniz deyin dokunamazsınız, vuramazsınız… Siz kendiniz, kız çocuğunuzun normal okuldaki beden eğitimi öğretmeninin sizin kızınızın poposuna tokat atmasını onaylar mısınız? Bir beden eğitimi öğretmeni kesinlikle böyle birşeyi yapmaz , onları tenzih ederim de, mesela…’’ karate-dikkatEee, ben onun hocasıyım, babası yerindeyim, kötü birşey yok ki bunda!’’ diyenler olursa onlara da diyorum ki; babası bile olsanız bunu yapma hakkınız yok, hem sonra siz kimsiniz, nesiniz? O sporcunun neyisiniz ki, kendinize bu çirkin davranışı ‘hak’ olarak görüyor ve sporcunuza bu davranışı normal karşılayabiliyorsunuz?

Gelelim konumuzla ilgili kısma; eğer sporcularınıza iyi davranmaz, onlara iyi örnek olamazsanız, o sporcularınızın karakterlerini mükemmeleştirecek hiç bir şey yapmamış olacaksınız. Güçlü-güzel bir karakter oluşturmak isteyen antrenörlerin öncelikle buna kendilerinin sahip olması gerekiyor. Tekbaşına bu da yetmiyor, ayrıca kendinizde de güçlü bir ‘ahlaki değerler’ sistemi olmak zorunda… Sporcu, önce ailesinden, sonra gittiği okulundan ve doğal olarak çevresinden edindiği ahlaki değerleri, Karate salonunda-dojo’da ona örnek olabilecek yüksek erdemli ve iyi eğitim almış, kendisini iyi yetiştirmiş bir hocadan da alırsa, ortaya özendiğimiz, imrendiğimiz ‘örnek insan’ modelleri çıkacaktır. Bu örneklerin çoğalmasıyla da ülke geleceği ve nesillerimiz her türlü yozlaşmadan, kokuşmuşluktan ve modernizmin yaydığı olumsuzluklardan korunmuş olacaklardır diye düşünüyorum.

Tabi ki böyle bir amacınız, planınız-hayaliniz varsa… Roosevelt der ki: “Bir insanı ahlâken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma belâ kazandırmaktır.”

Fatih İnce
Goju-Ryu Karate
Chief Instructor, 5th Dan.
www.miyagidojo.com

© 2010-2015 Sitemizdeki Goju-Ryu Karate ile ilgili yayınlanmış olan yazı, resim ve haberlerin her hakkı Fatih İnce’ye aittir. İzinsiz kullanılamaz.
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 2 YORUM
  1. Türel Süt dedi ki:

    Fatih hocamız yaşayan bir efsane teknik adamdır. Kiymetini bilmeliyiz. Teknik ve esnekliğe çok önem veren bir karate üstadıdır. Bendeniz 90 lı yıllarda hocamızın ilk siyah kuşak yetiştirdiği öğrencisi olma şerefine layık biri olarak hocamızın teknik, fitness, kumite ve esneklik bilgisini birinci elden yaşama şansına laik oldum. Ayrıca bence hocamızın en önemli özelliği diğer hocalara göre çok farklıdır. Her karate hocasında mevcut olmayan bir özelliği vardır .Terorik bilgiye çok önem vermesidir. Biz öğrencilerine defter tutturturdu. Salonunda kara tahta vardı. Teorik bilgiler verip Karate’nin tekniğinin yanı sıra teorik ve felsefi bilgisinide bize akıcı uslubü ile öğretirdi. Hatta hatta Hocamızdan Japonca dersi bile almıştık.

    20 yılı aşkın süre sağlık sorunlarından dolayı karateye ara vermiş olmama rağmen 2015 in sonlarında sağlık sorunlarımda gelişme olmasının ardından yeniden karateye başlamam 20 yıl kemikleşmiş karate bilgimi ve tekniğimi kökten sınamam için müthiş bir neden oldu. 3 ay gibi yoğun bir çalışma devresinden sonra şu an seviyem gereği hemen hemen hiçbir eksiğim olmadığını söylesem herhalde pek yanılmam. Bunuda Fatih hocamın ENGİN deneyim ve KALİTELİ eğitim bilgisine borçluyum. Teşekkürler hocam teşekkürler SENSEİ

  2. talip köroğlu dedi ki:

    slm hocam izmirden selamlar saygılar nasılsınız ellerınızden operım sızınle nasıl irtibata gecebılırım 555 855 37 44

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.