55 yıllık bu mücadele sanatlarında ömrüm ülkemin geleceği olan çocuklarla geçti.
Çocuklarımız nasıl bir yaşam sağlıyoruz, kendi çocukluğumuzu hatırlıyalım sonra çocuklarımızın yaşamını kendi çocukluğumuzla kıyaslıyalım. Bizler, sizler tamamen tertemiz bir doğada yaşadık, çocukluğumuzu çocuksu oyunları oynayarak geçirdik. 

Ya çocuklarımız?
Herşeyden korkan yanımızda bize karşı aslan kesilen, sokkağa çıkınca gölgesinden korkan çocuklarımız var. Çocukluklarını bizlerin çocukluğunu yaşamadan, çocuk olmanın ne olduğunu bilmeden sanal alemde yaşayan çocuklarımız var. Çocuk yaşta birden bire büyüyen sanal alem çocukları! Bunlar vardan-yoktan anlamaz, bizleri tam olarak avuçlarının içine aldıkları için bizim zayıf noktalarımızı çok iyi bilen ve istediklerini yapmadığımızdan o noktalarımıza acımasızca basıp bize istediklerini yaptırırlar…

Bu çocukların böyle olmalarına sebep hep bizim kabahatimiz, elimize tertemiz doğan çocuklara böyle davaranmalırını biz öğretiyoruz. Çu çocuklarımız belirli yaşlara geldiğinde bu tavizleride yaşlarıyla orantılı olarak büyüyor, onların isteklerini yerine getirmediğiniz taktirde küçük yaşta verdiğimiz tavizler bize karşı şiddet olarakta büyüyor. Dönüp geriye bakmıyoruz, biz onlara ne verdik, onları alıyoruz, onlara aşırı yetkiler yerine sorumluluk vermiş olsaydık baba ve annenin ne olduğunu öğretseydik, bu çocuklarımız böyle yetişmezdi.

İşte biz çocuklarımıza sevgiyi, saygıyı disiplini öğretiyoruz, insan ilişkilerini, kendine güveni öğretiyoruz. Dikkati, öğretiyoruz hayatda yaşamının olmazsa olmaz kuralarından en önemlisinin ‘dikkat’ olduğunu öğretiyoruz. Dikkatli olmazsa su içerken bir zere suyun bile hayatını bitireceğini öğretiyoruz. Dikkatin gelecek yaşamın da onları başarıya ulaştıracağını, dikkatli olmazsa yaptığı iş ne olursa olsun hayatında başarısızlığa toplumda iyi bir noktalara gelmeyeceğini öğretiyoruz.

Yaşamın sanal alemde olduğu gibi çok kolay olmadığını, mutlaka iletişim ve bilgi ensturmanlarının ne için nasıl kullanılması konusun da çeşitli öreneklerle bilgilendirmeye çalışıyoruz. Yaptırdığımız sportif aktivitelerle de kemik yapılarının gelişmesini vücut becerilerinin artmasını, reflekslerinin, güçlenmesini, kendilerini her ortamda savunmasını öğretiyoruz. Hiç olmazsa onları aşırı derece sevgimizden dolayı kapattığımız altın kafeslerden kurtarıyoruz, hayat da mücadele edmeden başarı olmayacağını öğretiyoruz.

55 yıllık bu mücadele sanatlarında ömrüm ülkemin geleceği olan çocuklarla geçti. Japonya’da aldığım bu eğitimi ülkemin geleceği olan çocuklara hizmetle geçti, çocukların her türlü sorununun anahtarı bizde Türkiye’de bu uygulamayı bir tek ben yapıyorum, çünkü ben ömrümü ülkemin geleceği olan çocuklara adadım, ülkemin geleceği olan çocuklarımızın dışarıda örnek bir birey olarak ülkemi temsil etmesini istiyorum.

Naci ÖZSOY
Shito Ryu Karate