SENSEİ SALİH DOĞAN: “ERCÜMENT BAŞKAN ÇOK GÜZEL İŞLER YAPIYOR!”
SENSEİ SALİH DOĞAN – RÖPORTAJ » Bölüm: II

Salih DOĞAN: “Çünkü tecrübe çalışarak değil, zamanla oluyor… Ama ileriki zaman için umutluyum, bu federasyon başarılı olacak!”
Röportaj: Timuçin KARAHAN – SİYAHKUŞAK
Her ülkede antrenör olabilme yaşı on sekizken bizde neden yirmi?
Gelişme olmayan yerde istifa edilmeli!
“Ercüment Başkan çok güzel işler yapıyor…”
Olimpiyatlar da hangi sıkıntı olmuştu?
Hangi kulüp, niçin ”Şu an ekonomik durumumuz iyi değil, ancak seneye düşünürüz!” dedi.
Şubat ayında Trabzon’da yapılan Türkiye Büyükler Karate Şampiyonası şehrimize Trabzon’un tanıtı mı ve karate anlamında neler katmıştır?
Her şeyden evvel pandemiden evvel üç-dört sene faaliyet olmadı ve zamandan beri ilk defa düzenledi. Antrenörler, hakemler ve sporcular olarak bir araya gelmemiz önemliydi. Fatih Zaman diye hakem bir arkadaşım var, kendisi sinemacı, bir çok ödül aldı, karateyi çok seven biri, ilk toplantıyı onun ajansında yaptık. Bir diğer arkadaşımızda Osman Şişko, gazeteci ama uzun zamandır karateden kopmuş, emekli olup geri dönüş yaptı. Çevresi çok geniş olduğu için onun çevresi ve tecrübelerinden faydalandım. Burda TRT sporun canlı yayını 2 saatti, bu yayın bu arkadaşımız sayesinde oldu.
ilk defa vali, belediye başkanı ve tüm birimlerin katıldığı bir organizasyon oldu. Buradaki tanıtım çekimleri ve diğer tüm çekimler, sinemacı arkadaşımızın kendi ekibinin yönlendirmesiyle oldu. Şehrimizin ekmeğinden tutun, fındığına, yöresel yemeklerine, pidesine kadar, tet tek güzel bir çalışma yapılarak tanıtıldı. Trabzon bölgesinin misafirperverliği ön plana çıktı.
Ortahisar Belediyesi’nin katada derece yapması da önemli bir ayrıntı ve katkıydı.
Şehrimizde ilerisi için güzel çalışmalar olacağını düşünüyorum. Güzide şehrimizde daha çok organizasyon yapılacağından eminim.
Bir önceki TKF yönetiminden sonra göreve gelen yeni federasyon hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Hayırlı olsun. Çok yoğun seçim çalışma dönemi oldu. Of bölgesi olarak tüm hocalarımızı ağırladık, Ömer hoca ile konuşup geçmişi yad ettik.
Ben, ‘Herkes başkan seçilmek istiyor!’ dedim.
Ama bu matematikle kimsenin seçilme şansı yok, seçilse bile, ‘topal bacak seçilecek’ demiştim. Adaylar dokuzdan düştü dörde-beşe, matematik ortada, ben esprili ve ciddi olarak, ‘birleşirsen kiminle birleşirsin’ diye sordum, herkes tek girmek istiyordu.
Ama dediğim gibi burada birleşmek normaldi. Bu şekilde bile yirmi oy farkla gelindi. İyi bir birleşme ile gelindi. Aslan Başkan için rahmetli Esat Başkan’dan sonra seçilmek zordu. Oda başarısız olmak için çalışmadı!
Gelişme olmayan yerde istifa edilmeli, bu şu anki başkan içinde geçerli. Bunu derken kimseden çekinmem başarılı olunmak zorunda, çünkü insanların sorunları birikti. Ercüment Başkan çok güzel işler yapıyor Silivri’deki kamp, vakıf, Bayrampaşa’daki konaklama ve toplanma yeri gibi, inşallah bunların arkası gelecek, kurumsal iletişim böyle iyi.
Bu federasyonla ilgili iyi olan başka bir şeyler var mı?
Bu federasyonda beğendim şeylerin başında bölümlerin as başkanı olması; Mesela dış ilişkilerle ilgili as başkan olması, basına ilgili başkan olması, bu çok mantıklı.
Milli takımların başarısı ve son durumu hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Başarı oranı her zaman mühimdir. Balkanlarda biraz başarısızlık vardı ama aceleden oldu, yavaştan düzelmeye başlıyor. Burada hangi başkan olsa idi farklı olmazdı, çünkü yeni Bir jenerasyon var. Premier lig ve uluslararası fazla maça gidilme şansı yoktu! Dereceleri azdı. Aslan başkan sorunu yönetemedi, Dünya karate yönetimine adam sokamaması kötü oldu. Ercüment başkan konuya çok daha hakim, hızlı hareket ediyor. Avrupa Karate Federasyonu’na ve Dünya Karate Federasyonu’na da seçildi.
Benim şahsi görüşüm ilerde Dünya Karate Federasyonu başkanı da olabilir ve dünya karatesini idare edebilir. Bu bilgi, birikim, beceri ve azime sahip. İkili ilişkileri çok iyi birleştirici bir gücü var. Şu an da başarılı mı? diye sorarsanız istenen başarıya henüz ulaşamadı! Kendisi de söylüyor, zaten, mesela; ben söylüyordum, Yıldız Aras’ın eksikliğini sonunda kabul etti.
Milli takımlarla alakalı benim tavsiyem 2010 dan beri söylüyorum; ‘Türk karatesinin en büyük sıkıntısı, basketbol, voleybol gibi sporcuların ücret aldığı kurumlar ve ligin olmamasıydı!’ Çünkü kırsal alanlar büyük şehirlere benzemiyor, kırsalda gençler büyüyor, eli ekmek tutması lazım, annesi babası bir yere kadar müsade ediyor. Araya okul, meslek giriyor, destek olunmazsa kopuyor. Lig olsa, maç yapa yapa en tecrübesizi bile tecrübelenir… Ligin olması, takımın olması çok mühim. Maalesef Türkiye’de takımdan çok bireysele önem veriliyor.
Bu konuda organize olmak, tanıtım yapmak lazım. Bu konuda Hakkı hocamın hakkını vermeliyim 70’li yıllarda TV, İnternet yokken içerde dışarda tanıtım yaptı. Şu an her türlü argümanlar var, ancak bunlar iyi şekilde kullanılmıyor, vizyon yok! Düşünün ki olimpiyatlar da aynı sıkıntı oldu, bir şampiyonada 1 saat oynama olmaz. TRT spikeri bile bunu dedi, karatenin olimpiyatlardan elenmesinin en büyük nedenlerinden biri saatlerin tutarsızlığıdır.
Birde kurallar normalde hakemin sporcuların performansına destek olması gerekirken bizde hakem performansı konuşuluyor. Aşırı mükemmel olursanız sporcuya zarar veriliyor. Zaten Türkiye şartlarında mükemmel sporcu yetiştirme şansı az, dönüp dolaşıp hakem sistemine geliyoruz. Bunu acilen düzelmesi lazım.
Yıllardır görüyoruz ki hakem hataları çok oluyor, dünya hakemlerimizde yurt dışında rahat yönettiği gibi maç yönetemiyor, bunu neye bağlarsınız?
Bence bunun en büyük nedeni hakemlerin yorgun olması, örnek vermek gerekirse kendi oğlum 2015 doğumlu, 35 kiloda guruplardan çıktı, Batum’a götürdüm, oradan sonra burada, şampiyonada, benim oğlum ‘sambon’ atıyor, hakem uyuyor! Bunu Ahmet San’da kabul ediyor, ya vardiyalı olmalı, ya da günün uzaması lazım. Bu şartlarda hakemlerimize de haksızlık ediyoruz. Kişiliklerine söz geliyor ki bu yanlış. Bende hakemlere kızıyorum, memnun değilim ama hataların olmasının en büyük nedenlerinden biri yorgunluktur. Sıcak, kalabalık ortam, araya seyirci giriyor, hakem rahat değil. Adam 24 saat çalışıyor, gözler yoruluyor, motivasyon düşüyor, bunu federasyon başkanı da biliyor, konu dönüp dolaşıp gene ekonomiye geliyor.
Federasyon bütçesi hakkında ne düşünüyor sunuz?
Artık federasyon bütçeleri artmıyor, hatta azalıyor, başka branşlar ekleniyor. Federasyon bunu özerklik yasasına göre yönetiyor, sizce bu doğru düşünce mi? Doğru ama ülkemizde bu kültür yok! O sponsorluklar futbola, basketbola yaradı, arada uçurum açıldı, özerklik ne demek? ‘Dışarıdan bul demek, sponsorluk bul demek, gene veriyorlar ama yetmiyor…
Bugün kim başkan olursa olsun bakanlıkların bütçesine göre hareket ederse çakılır. Birde antrenörlerin problemi var. Dışardan şampiyonalara, özel olanlara giderken zor oluyor! Eski harcırah alacaklarını şimdiki başkan ödüyor, bu kolay değil. Ama başkan burada çok güzel bir şey yaptı, Silivri’deki kamp yerini diğer branşlara kiraya veriyor, en azından oradan getiri oluyor.
Ercüment başkanın futbol kulüplerinde branşımıza yönelik şube açması yönünde bir paylaşımı olmuştu, bu konu hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Tabiki olmalı, büyük ses getirir. En basiti sezon başı kulüp açılışlarında bir kata veya kumite gösterisi olsa çok etkili olur. Bu tarz bir tanıtımı hiçbir yerde yapamazsın.
Ama şöyle bir sıkıntı var Osman Şişko hocamız Trabzonspor başkanı ile görüştü, söylediği şu: ”Şuan ekonomik durumumuz iyi değil, anca seneye düşünürüz!” Ama ben samimi olduğunu düşünmüyorum! Bugün karatenin maliyeti ne kadar olur ki sadece bir menajere verdiği parayı vermesi yeter. Birde kendi düşüncemi söyliyeyim; “Kendi çocuğumu vermem, çünkü orda siyaset dönüyor, onlar gider dışardan sporcu alırlar…”
Kurullarla İlgili düşünceniz nelerdir?
Büyüklerde bence sayı az; bunun hastalığı var, değişik yerlere gitmesi var, en az iki kişi daha eklenmeli. Ümit, genç, U21 daha fazla olmalı, dört-beş kişinin bunu idare edebileceğini inanmıyorum.
Kurullarda tasvip edip etmediğim kişiler var, ancak hepsi arkadaşım isim verirsem yanlış olur!
Aslında büyüklerin başında Levent Aydemir hocanın olması gerekir. Herkes onun teknik direktör olmasını bekliyordu. Okay hocamız oldu, o da başarılı ama Levent hoca olsa daha farklı olurdu. Şamil hocada yaş olarak olması lazımdı. Bazen genç hocalardan bahsediliyor ama ben buna karşıyım her kurulda yaşlı donanımlı bir hoca olmalı. Çünkü tecrübe çalışarak değil, zamanla oluyor! Ama ileriki zaman için umutluyum, bu federasyon başarılı olacak!
Birde karatenin bir sorunu daha antrenörlük yaşının 20 olması… Tabiki 1. Kademe olmak kişinin çok profesyonel olduğunu göstermez ama bir giriş bir adım olur. Şimdi çocuk on sekiz yaşında üniversite sınavına giriyor, üniversiteye gidiyor, yirmi altından sonra antrenör olması zor. Her ülkede antrenör olabilme yaşı on sekizken bizde neden yirmi? anlam veremiyorum. Oy kullanma yaşı, hatta millet vekili seçilme yaşı dahi on sekiz, sonuçta irade sahibi oluyor değil mi?
Hayrettin hoca ve başkanla konuştuk, unuttu mu? bilmiyorum, ‘Oylama yapılacak’ demişti. Of ilçesi Rize’ye yakın ama Hayrat ve Çaykara’da antrenör yok, il müdürlükleri antrenör gönderemiyor… Bende 4 tane antrenör adayı vardı ancak ikisi yirmi yaşı doldurdu. Temel eğitime başvurdu ama biz burada iki sene antrenörsüz kaldık, yirmi ile on sekizin çok farkı yok, sonuçta Ali Demirbaş hocam yirmi istiyor ama ben aynı fikirde değilim. Bana göre Ercüment başkanın dediği gibi oylama yapılmalı.
Ve, tabi ki hakemler için bayrak sistemi çok ilkel, elektronik sisteme geçilmeli vurdu an puan verilir. Bu zaten değip değmediği anlaşılır, orda birde kenar hakemlerin ana ekranda kimin ne verdiğini görmemesi lazım, kafa karışıklığı olmaz. Elektronik sistemde zaten vurdu vurmadı sinyali veriyor…

Sayın Salih Doğan hocam, SİYAHKUŞAK adına teşekkür ederim. Bizi ağırladınız, sorularımızı cevapladınız, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Bana bu imkanı verdiğiniz için bende teşekkür ederim. Amacımız hep beraber Türk sporuna, karatesine hizmet etmek. Geldiniz, elinize, ayağınıza sağlık… Sana ve tüm SİYAHKUŞAK ekibine iyi yayınlar diliyorum.