Tai Chi Chuan Bir Hareket Etme Sanatıdır
Tai Chi Chuan, Çin’in düşünce ve kültürünün bazı temel unsurlarını kendi özelinde toplamış bir hareket etme sanatıdır. Bu sanatta; bedenin kendiliğinden sergilediği dansıyla, içsel bir düşüncenin reveransı ortaklaşa sergilenir. Aynı zamanda bu sanata, insanın doğayla olan ilişkisinin de hikayesidir denebilir.
Tai Chi çalışmalarının, Çin’in Taocu felsefesi arasındaki yakın ilişkisi, her şeyden önce bu felsefenin en karakteristik ve anlamlı yönüne işaret eder. Bu yön ise kısaca ;yin ve yang kavramıdır. Yin ve yang kavramı Tao’ cu felsefeyle; dünyanın ve evrenin, insanın ve diğer canlıların, sağlığın ve hastalığın, doğumun ve ölümün arasındaki ilişkiyi anlatır. Yin ve yang kavramı anlaşılamazsa Tai chi nin o egzotik hareket etme sanatı da anlaşılamaz. Tai Chi çalışmaları gücünü ve estetiğini doluluk ve boşluk kavramlarından alır. Doluluk ve boşluk kavramı ise doğrudan yin ve yang teorisiyle ilişkilidir.
Aynı zamanda Çin kökenli savunma ve dövüş sporları da temelini bu anlayıştan alır. Tai Chi sanatının ustası ve aynı zamanda teorisyeni Yang Cheng Fu ‘ Eğer dışınızla içinizin birleştiğini anlayabiliyorsanız, yin ve yangı’ da anlamışsınız demektir.’ Lafzıyla Tai Chi ‘nin yanı sıra Çin kökenli savunma ve dövüş sanatlarının alt yapısına da atıfta bulunmuştur.
Maalesef ki ülkemizde savunma ve dövüş sanatlarıyla uğraşan binlerce müsabık, antrenör, çalıştırıcı ya da eğitmen bu kadim temel argümanları içselleştiremediğinden çalıştıkları sanatın farkında olmadan dışarısında kalmaktadır. Çok azı bu argümanları içselleştirdiğinden bedensel güçleri düşse de, yaşları belirli bir düzeye çıksa da sanatlarını ömürlerinin son demlerine kadar taşımaktadır.
Son söz olarak eğer Çin savunma ve dövüş sanatlarıyla uğraşıyorsanız yin ve yang, doluluk ve boşluk, içsellik ve dışsallık gibi kadim teorilerin de kavranması gerekir. Eğer bu kadim bilgiler kavranamazsa yapılan şeyler Çin savunma ve dövüş sanatlarının ruhuna değil; sıradan bir ter atma idmanından öteye gidemeyecektir. Ve Çin savunma ve dövüş sanatları çalışılıyorsa önce onun ruhu kavranmalı, ona saygı duyulmalı ve onun gerçeği derinliğine kavranmalıdır.
Sanat belirli bir temele dayanır ve onu yansıtırsa ancak sanat olabilir. Sergilenen şey belirli temele dayanmıyorsa ve ona da sanat denemeyeceğine göre uğraşılan şeylere de boşuna sanat adı verilerek zaman harcamak her halde anlamsız olsa gerek.
Mehmet Nesimi Yılmaz
Wushu Kung-fu Antrenörü/ Tai chi ve Çigong eğitmeni/ Altınoluk