Karate’de İz Bırakanlar; Shihan Ahmet DOĞANER
Türk karatesine büyük emekler veren, tanınması ve yaygınlaşması için önemli bir görev üstlenen Büyük Hoca Ahmet DOĞANER ölüm yıldönümünde rahmetle anıldı. Ona sevgi seli hiç bir zaman eksik olmadı.
Bugün camianın önde gelen bir çok ismi, DOĞANER’in sağlığında onunla çalışma imkanı buldu. Hocanın değerli öğrencilerinden Salih Çam’da rahmetli Doğaner’i unutmayanlar arasındaydı. Çam, “Hocam Ahmet Doğaner’i ölüm yıldönümünde rahmet ve özlemle anıyorum. Allah mekanını cennet eylesin. Bizim için baba gibiydi. Muhteşem bir insan, büyük bir ustaydı. Yeri doldurulamadı.” dedi.
Rahmetli Ahmet DOĞANER’e öğrencileri her zaman sahip çıktı. Değişik ortamlarda hocalarına karşı saygı ve sevgilerini dile getiren değerli öğrencileri ve sevenleri DOĞANER’i rahmetle andılar. Onun jenerasyonundan yetişen öğrenciler bir çok kez bağlılıklarını ifade ettiler.
Ahmet DOĞANER Shihan; karateye Hakkı KOŞAR hocanın yanında başladı. İleri yaşına rağmen büyük başarı gösterdi. 1971 yılında Hakkı KOŞAR ile anlaşmazlığa düştü. Ahmet hoca karatenin tamamen bir spor branşı haline gelmesine ve savaşcı yönünün gözardı edilmesine karşıydı. Bu nedenle Hakkı hocadan ayrılarak BUDOKAN Karate merkezini kurdu.
Türkiye’de self defansa dayalı, mücadeleci karatenin kurucusu olarak kabul edilebilir. Karatenin asıl çıkış amacının kendini savunma olduğunu ve bu şekliylede çalışılması gerektiğini savunmuştur.
Türkiye’de ilk karate kitabını çıkaran usta Ahmet DOĞANER Shihan olmuştur. Daha sonra yayınladığı beş kitabla karatenin yurtçapında tanınmasında çok önemli bir rol oynamıştır.
Self defans ağırlıklı çalışma sistemi nedeniyle sinema yapımcılarınında ilgi odağı oldu. Birçok filmin dövüş sahnelerini düzenledi. Bu alanda da büyük başarı elde etti. Ünlü aktörlerin çoğunluğuna dövüş sahnelerinin düzenleyicisi odur.
Basınla çok iyi ilişkiler kurarak, karatenin olabildiğince çok basında yer almasını temin etmiştir. Ayrıca birçok gösteriler düzenlemiş, karatenin doğru tanınabilmesi için büyük gayret sarfetmiştir.
Ahmet Doğaner sensei, Namık EKİN ve Ferhat ÖZSERT senseilerle yakın işbirliği kurarak, Türkiye’de tek stil tekelinin kırılmasında büyük ve önemli bir katkı sağlamıştır.
Öğrencilerine daima destek olmuş ve kendi tercihlerini yapılandırmada onları serbest bırakmıştır. Öğrencilerinden Şenel İNCE Türkiye’de WADO-RYU karate stilini başlatırken, Salih ÇAM’da NANBUDO stilini Türkiye’ye getirmiştir. Yine onun öğrencilerinden olan Kasım DEMİR ve İsmet TURNA’da shotokan’ın farklı stil ve versiyonlarının ülkemize kazandırılmasını sağlamışlardır.
