AVRUPA’DA JAPON HOCADAN KARATE ÖĞRENMEK
JAPON HOCADAN KARATE ÖĞRENMEK – FATİH İNCE
AVRUPA’DA JAPON HOCADAN KARATE ÖĞRENMEK
Kısa adı IOGKF olan Uluslararası Okinawa Goju-Ryu Federasyonunun Honbu Dojo antetli zarfıyla gelen bir mektup, Karate hayatımın yönünü mucizevi bir şekilde değiştiriveriyor. Mektubuna “Aramıza hoş geldin Sensei İnce” diyerek başlayan Shihan Higaonna kısaca; Türkiye’den böylesine ciddi bir talep geldiği için çok sevindiğini, IOGKF Honbu Dojo’sunu Okinawa’dan Amerika’ya taşıdıkları için, mektubumun ellerine çok geç ulaştığını üzülerek bildiriyor, Türkiyeli bir Karate-ka’ya Goju-Ryu öğretmekten de onur duyacağını yazıyordu. Ayrıca bu mektupla beni 1991 yılının Temmuz ayında gerçekleşecek olan, Avrupa Goju Ryu Karate Şef antrenörleri ve ülke temsilcileri semineri için Fransa’nın Mulhouse şehrine davet ediyor, benimle tanışmak istediğini bütün mütevazılığı ile açık ve seçik olarak belirtiyordu. Hiç unutamıyorum, bu harika mektup ve uluslararası seminer davetiyesi elime geçtiğinde çocuklar gibi sevinmiş, adeta dünyalar benim olmuştu.
Aşağı yukarı aynı dönemlerde, değerli üstadım ve saygıdeğer ağabeyim Shihan Yenal Karahan da, bir diğer WKF stili olan Shito Ryu Karate’yi ülkemize taşıma gayretleri içindedir. Shihan Karahan’ın, gerek Avrupa’da ve gerekse Japonya’da almış oldukları yüksek disiplin ve eğitimin sonucunda, değerli üstadımın gayretleri boşa çıkmamış ve Shito Ryu, Türkiye’de çok kısa bir sürede müthiş bir ivme kazanarak, birçok ilimizde onlarca ciddi dojo’da, binlerce genç Karate-ka’ya hayat kaynağı olmuştur. Shihan Karahan, Türkiye Karate Do camiasında saygın bir yer edinmiş ve bir o kadar da başarılı çalışmalara imza atmıştır. Tarih buna tanıktır. Bu yolda hiç bir maddi çıkar gözetmeksizin büyük özverilerde bulunmuş, ülkemizde Shito Ryu’nun kurumsallaşarak kök salmasına ve dolayısıyla Türkiye Karatesine sayısız hizmetleri dokunmuştur. Bu vesileyle bir kez daha büyük üstad Shihan Karahan’ın huzurunda saygı ile eğiliyorum.
Bir önceki yazımda; “Garip kuşun yuvasını Allah yapar” derken, bir anda hızla gelişen ve başımı döndüren bu olayları kasdediyordum. IOGKF gibi büyük bir Goju Ryu Federasyonuna resmen katılmak ve Shihan Morio Higaonna (10.Dan)gibi Okinawa’lı, yaşayan efsanevi bir usta ile tanışıp ondan ders ve eğitim almak, beni fazlasıyla heyecanlandırıyordu. Karate sporunu bir hobi olarak yaptığımdan, günlük hayatta, çalışmış olduğum bankadaki müdürlerime durumu anlatıp, yıllık iznimi bu seminer için yurt dışında geçireceğimi bildiriyorum. Benimle gurur duyduklarını belirtiyorlar ve bana izin konusunda hiç zorluk çıkartmıyorlar.
Beklenen gün gelip çatınca önce İstanbul’a, oradan Fransa-Strasbourg’a ve ondan sonra da Mulhouse uçuyorum. Cumartesi günü kurs için kaydımı yaptırıyor, Mulhouse Teknik üniversitesi kampüsünde, seminere katılacak olan diğer Avrupa ülkeleri temsilcileriyle birlikte kalacağım binada benim için ayrılan odama yerleşiyorum. Organizasyonun mükemmelliği gözümden kaçmıyor ve bir kez daha Fransız misafirperverliğine, onların demokrasiye ve insani değerlere olan hassasiyetlerine hayran oluyorum. Keşke benim ülkemde de bu denli olağanüstü yüksek insani değerler ve gerçek demokrasi yaşatılsaydı, diye kendimce buruk bir şekilde temennide bulunuyorum.
Pazar sabah 08:00’de bizzat Shihan Higaonna’nın yaptırdığı ve bir saat süren geleneksel Okinawan Karate tarzı ısınma, kültür-fizik çalışmasından sonra, 11:30’a kadar kihon çalışıyoruz. Spor hayatımın hiç bir döneminde görmediğim bu geleneksel Okinawa Karate idmanlarında adeta yeniden doğuyor, yepyeni bir kimlik ve kişiliğe bürünüyorum. Bu çok ani olarak gelişen etkileşimdeki en büyük pay, hiç şüphesiz kıymetli hocam Shihan Morio Higaonna’nın mükemmel kişiliği ve muhteşem Goju Ryu tekniğinin yanında, benimle birebir ilgilenmesi olmuştur.
Geleneksel Karate idmanları, gün arasında 20 dakikalık öğle yemeği ve ihtiyaç molasından sonra 11:50 da yeniden başlıyor, 15:00’e kadar Kata çalışması ile güne devam ediyoruz. Bu ağır idmanlar sadece IOGKFnin ülke temsilcileri ve onların yetistirmiş olduğu yüksek Dan’lı asistanlarına göre hazırlanmış. Her yıl 5 kıta da, her kıtanın kendilerine özgü proğramlarında Dünyanın önde gelen üst düzey Goju- Ryu Karate antrenörleri, Shihan Morio Higaonnanın eğitimden geçiyorlar.
Avrupanın değişik ülkelerinde de tekrarlanan bu Uluslararası Goju Ryu Karate Antrenör seminerlerine, ülkemiz tıpkı futbol da (UEFA) olduğu gibi Avrupa ülkesi(!) sayıldığından, ben de sadece Avrupa ülkelerinde düzenlenen Uluslararası seminerlere 1991’den 1998’e kadar, kendi olanaklarımla, yalnız başıma katılıyorum. Aradan geçen 3 Uluslararası seminer sonrasında, 1993’te İsveç-Stockholm seminerinde Shihan Higaonna, Chief Instructor-Türkiye Goju-Ryu Şef Antrenörü sertifikası vererek şahsıma karşı büyük bir teveccüh gösterip, beni adeta ödüllendiriyor . Ben de onun talebesi olmaktan gurur duyuyorum ve bu gurur bana ömrümün sonuna kadar yeter de artar. Bu makale, Türkiyeli Karate-ka’lar tarafından bana, e-maillerde sıkça sorulan “Nasıl Goju Ryu Türkiye Temsilcisi oldunuz”a bir nevi yanıttır.
Fatih İNCE
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.