Karate eğitimi almak için formda olmam gerekir mi? 

Birçok yetişkinden aldığımız bir sorudur bu. Çocukların doğal olarak aktif ve istekli olmaları beklenir. Ancak yetişkinler bir dövüş sanatına başlamayı düşündüklerinde, onları genellikle caydıran bir faktör, katılmak için formda olmaları gerektiği düşüncesi, ‘beklentisidir’.

Bir dövüş sanatına katılmak veya Karate eğitimi almak için “yeterince formda olmama” korkusu ciddi olarak  ele alınmalıdır, çünkü Karate ille de formla ilgili değildir, zihinsellikle de ilgilidir. Beyninizi ve uzuvlarınızı kullanarak düşünme süreçlerinin ve problem çözmenin geliştirilmesidir. Unutmamak gerekir ki form yalnızca bir yan etkidir.

Başlıktaki bu soruya başlangıçta verilecek en basit  cevap, ‘hayır’ olacaktır. Sizi engelleyebilecek teşhis edilmiş ciddi bir tıbbi fiziki veya psikolojik rahatsızlığınız olmadığı sürece, dövüş sanatlarına aktif olarak katılabilmek için fiziksel bir ön koşul yoktur.

Karate, yaş, demografik veya form seviyesi ne olursa olsun 7 den 70’e herkes içindir. Aslında Karate antrenmanlarına katılmak, sınıfta genellikle kardiyovasküler ve vücut ağırlığı antrenmanlarıyla birlikte hareket ve biyomekaniğe güçlü bir vurgu yapıldığı için form seviyenizi artırmanıza yardımcı olacaktır.

Bazı Sensei’ler, antrenörler genellikle “daha formda olana kadar” seanslara başlamak istemeyen sporcu adayları ile karşılaşırlar… bu kesinlikle mantıklı değildir, çünkü Sensei, antrenör ilk etapta form kazanmanıza yardımcı olmak için orada değil mi?

Karate eğitiminde uygulanan ısınma ve kültür-fizik hareketleri bilinçli bir Sensei tarafından tepeden tırnağa veya geleneksel Okinawa Karatesinde olduğu gibi tırnaktan tepeye yapılırsa vücut bir sonraki aşamaya hazırlanmış olur. Buna ön hazırlık diyoruz ve ardından gelecek olan teknik çalışma bu sayede çok verimli olur.

Düzenli gittiğiniz antrenmanlarda sadece form için iyi bir temel geliştirmekle kalmazsınız, aynı zamanda özgüveniniz artar ve günlük hayatınızda uygulayabileceğiniz bazı beceriler de öğrenirsiniz.

Bu genel bakış tarzı, bu ilke çocuklar için de geçerlidir. Günümüzde gelişmiş ülkelerde görülen ve giderek artan bir obezite oranı var ve ne yazık ki bu nüfusun çoğu çocuk ve genç ergenlerden oluşuyor. Buna çare olarak gösterilen bir takım spor branşları, gerek bireysel ve gerekse takım sporları gerçekten de faydalı olabilir. Beslenme ve diyete dikkat edildiği sürece düzenli bir antrenman ile kişiler her yaşta fit olabilirler.

Daha önce hiç fiziksel aktiviteye katılmamış olsanız da olmasanız da, etkileşimli bir spor tutkunu olsanız da, form eksikliği Karate eğitimi alıp almama kararınızda asla bir etken olmamalıdır. Sizı olumsuz motivasyonlara sürükleyecek, size spor yapmaktan alıkoyacak her duruma karşı cevap her zaman aynı olacaktır.  Evet, kesinlikle spor yapmalısınız, Karate de bunlardan biridir!

SENSEİ’LER, ANTRENÖRLER DE FORMDA VE FİT OLMALI MIDIR?

Evet, karate eğitmenleri fiziksel olarak formda olmalı ve mesleklerinde uzmanlığı örneklendirmelidirler. Teknikleri göstermek ve dersleri etkili bir şekilde yürütmek için formda olmak çok önemlidir. Çünkü fiziksel dayanıklılık ve çeşitli fiziksel kabiliyet isteyen Karate teknikleri ve hareketleri gerçekleştirme yeteneği gerektirir. Bu size 50 yaşınızdan sonra uçan tekme veya döner tekme atın demek değildir. Eğitmenler ayrıca her konuda örnek olmalı, güçlü iletişim ve kişilerarası beceriler göstermeli, karmaşık teknikleri öğretmeli ve öğrencileri kendi yaşamından veya onu yetiştiren hocanın tecrübelerinden bazı anekdotlar, yaşanmışlıklar anlatarak onları sürekli motive etmelidir.

Ayrıntılara girecek olursak, önceliğimiz fiziksel form:

Karate, güç, esneklik, çeviklik ve dayanıklılık gerektiren fiziksel olarak zorlayıcı bir aktivitedir. Eğitmenlerin teknikleri doğru ve güvenli bir şekilde gösterebilmeleri, dersleri etkili bir şekilde yönetebilmeleri ve potansiyel olarak öğrencilerle birebir mücadele edebilmeli hatta dövüşebilmeleri gerekir.

Uzmanlık:

Eğitmenler, genellikle siyah kuşak veya eşdeğeri elde ederek gösterilen yüksek düzeyde karate uzmanlığına sahip olmalıdır. Karmaşık teknikleri anlaşılır bölümlere, adımlara ayırabilmeleri ve bunları farklı beceri seviyelerine uyarlayabilmeleri gerekir. Zira her sporcunun algılama ve öğrenme kapasitesi farklıdır.

İletişim ve Kişilerarası Beceriler:

Etkili iletişim, talimatları iletmek, geri bildirim sağlamak ve öğrencileri motive etmek için çok önemlidir.  Güçlü kişilerarası beceriler, olumlu ve samimi bir öğrenme ortamı oluşturmak ve öğrencilerle ikili ilişkileri geliştirmek için de bu beceri çok önemlidir.

Örnek Davranış:

Eğitmenler, iyi bir sportmenlik, yetkin, olgunlaşmış bir ‘DO’ terbiyesi ile kültürü almış, saygı ve disiplini önceleyip bunu bizzat göstererek olumlu bir örnek oluşturmalıdır. Ayrıca sürekli öğrenmeye ve kendini geliştirmeye de bağlı olmalıdırlar. Bunun için gerekli olan tek şey; kendi stilindeki ulusal ve uluslararası kurs ve seminerlere düzenli katılmak bir eğitmenin, Sensei’nin, antrenörün olmazsa olmazıdır.

Fatih İNCE
Chief Instructor, 5.Dan
Turkish Okinawan Goju-Ryu Association

(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)