COVID-19 SALGINI NEDENİYLE İNSANLIK GEÇİCİ OLARAK ‘MASKEYE’ ALINMIŞTIR!

SİYAHKUŞAK

Bundan tam 360 gün evvel,(yazı ile üçyüzaltmış gün) yine bu güzel sitemiz Siyahkuşak web’de yayınlanan ‘’KARATE KURSLARI’’ konulu makalemde, bana ayrılan sayfalarda onları uyanık olmaya davet ettiğim Türkiye Karate Federasyonu’na benim tabirimle, ‘’ortaya karışık’’ sorular yöneltmiştim. Aradan geçen bu süre zarfında ne özelimden beni ve ne de bu makalemin yayınlandığı Siyahkuşak web yazıişlerini/yönetimini arayıp yanıtlayan olmadığı gibi, konu hakkında olumlu veya olumsuz en ufak bir tekzip-bilgi-katkı dahi olmamıştır. Bu yüzden çok, ama çok üzüldüm.

O zaman anlaşılıyor ki, ‘‘SAVAŞ SANATLARI’’ konularında kalem oynatan bizler, resmen su üstüne yazıyor, kendimiz çalıp-yine kendimiz oynuyoruz! Bizlerin fedakarlığı, camia ve sporumuz hakkında yeni birşeyler üretip Türk karatesine katkı adına vaktinden, tatilinden, işinden, ailesinden özveride bulunarak klavye başında vakit harcayan biz ‘’DO sporları emekli-emekçilerini’’ küstürmeyin. Suyun başını tutan siz yetkililer olarak başta kendinize karşı, temsil ettiğiniz kurumsal yapı olan T.C.Karate Federasyonunun şahsı manevisine karşı bizleri küstürürseniz sizin yüzünüze doğruları veya bilinmesi gerekenleri kim haykıracak? Bu camiada bir elin parmaklarının adedince bile güncel yazı yazan antrenör-hakem ve antrenörün bulunmadığı bir ortamda bunu tekrar düşününüz.

Bendeniz, emekli ‘’Karate-ka’’ olarak, yaklaşık on senedir bu köşede,  bugüne kadar açık ve net cümlelerle hep olumlu çağrıda bulundum ve içinden çıktığım/ yetiştiğim Türk Karatesine bir nebze de olsa katkım olsun istedim. Açık bir çağrı karşısındaki nazik tavır, yani olması gereken, onun üzerine düşünmektir. Gereğini yapmak ve muhatabına en uygun zamanda ve geçikmeden yanıt vermektir. Ülkemin gerçek Karate-Do ustalarına ve üstadlarına olan saygı ve hürmetimi bir kez daha burada vurgularken, Federasyon yetkililerini de tekrar tekrar uyanık olmaya davet ediyorum. Gelin görün ki bunu dahi çok gördüler ve sessiz kalarak sorularımızı adeta yok saydılar. Merak ettiğim sorularım ve ilgili link aşağıdadır. https://www.siyahkusak.com.tr/karate-kurslari-4831.html

Doğrusunu isterseniz, yaklaşık 10 yıldır, uzaklardan da olsa, ben birilerine sitem ettiğimi, onlara kırıldığımı ifade etmek istiyorum. O birileri kendilerini çok iyi biliyorlar. Her aklı selimin bildiği gibi, hayat bir ünvana, bir makama sıkıştırılıp-sığamayacak kadar büyüktür ve kazandığımız bu dünyalık ünvanlar, rütbeler, makamlar da geçicidir. Yazdığımız ve yaptığımız eleştirel yazılardan rahatsız oluyorsanız sebebini açıkça söyleyin. Yok, biz yanılıyor, yanlış yazıyorsak, sizce yanlış olan ne ise onu bizlere bildirin ki hatamızdan, yanlışımızdan dönerek bir erdemlilik göstermemize fırsat vermiş olun.

Pandeminin yolaçtığı eğitim ve öğretimdeki kopukluk, direkt olarak tüm ferdi sporları da etkilemiş durumdadır. Branşım olan Karate-do eğitiminin eksikliğinin ve ‘Dojo’ mahrumiyetinin Türk Karatesine ne gibi zararları ve yan etkileri oldu? Bütün bunları ilerleyen zaman içinde -elbette ki yaşarsak- göreceğiz. Örgün eğitime bile ara verilen bir dönemde, antrenman eksikliği ve dojo’ların açık olmayışına sitem etmek elbette akılcı değildir. Bu demek değildir ki her şeyi bırakıp-unutalım ve ne kadar süreceğini bile bilemediğimiz bu sancılı pandemic döneminde sporcumuzdan, sporumuzdan ve eğitimimizden vazgeçelim. Gelelim esas konumuz olan ve genel anlamda Karate eğitim ve öğretimine ilişkin tesbitlere.

Bilindiği üzere, eğitim ve öğretim, birbirinden farklı ancak birlikte icra edilmesi gereken olgulardır. Bir şeyi kademe kademe, tedricen kemaline erdirmek anlamına gelen ‘terbiye’ kavramı, cansız varlıkları da kapsayan geniş bir mana ifade etmektedir. Eğitici ve etkileyici açısından bilgi aktarma ve mesaj iletme anlamında kullanılan ‘’öğretim’’ kısaca; daha evvel bilmediği bir şeyi kavrama, eksik ve yanlış bildiklerini tamamlama ve düzeltme faaliyetleri bütünüdür. Burada esas gaye ve bilgi edinmede ölçümüz; edinilen bilgi ile eğitim ve öğretimin faydalı olması, kamil, olgun, erdemli iyi insan yetiştirmektir. Beden, akıl ve kalp üçlüsüne nefsi de katarak gerçekleşen ciddi bir eğitim sonucunda; dostunu ve düşmanını bilen, kendini bilen, ilim sahibi, akıllı, adaletli, dürüst, dengeli ve insaflı nesillerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Eğitim, ferdin öncelikle kendisine, yakın çevresine ve içinde yaşadığı topluma intibakını sağladığı ve temin ettiği ölçüde başarılı sayılacaktır.

Hayatın tüm alanlarında olduğu gibi, geleneksel Karate eğitim kurumlarında-DOJO’larda bu sorumluluğun yerine getirilmesinde tüm eğitimcilere, yani Sensei’lere ve özellikle Türk karatesinin yetiştirdiği Shihan’lara büyük görevler düşmektedir.

 

Esenlik ve barış üzerinize olsun.

“Karate wa kunshi no bugei.” ‘’Karate akıllı ve zeki insanların savaşsanatıdır.’’

 

Fatih İNCE

Goju-Ryu Karate-do

Chief Instructor, 5.Dan

 

(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.