TÜRKİYE SHİTO-RYU KARATE DÜNÜ BUGÜNÜ VE YARINI
‘Türkiye Shıto Ryu Karate, Dünü bugünü ve yarını’ konusunu kaleme Alacağım…
Bu yazı dizimi bir kaç bölümle sizlere sunacağım… Şimdiden olaki bir yanlış bir yorum, yanlış bir düşünce görürseniz beni uyarmanızı rica ediyorum.
Acizhane ben Shıto Ryu Karate stil ile 1993lerde Rahmetli Üstadım Hocam Yenal Karahan sayesinde tanıma ve icra etme fırsatı buldum. Bir nefer olarak Hocamla beraber Shıto Ryu Karate’nin Türkiye’de tanıtım için beraber çalışma fırsatı buldum.
Bir çok seminerde aktif olarak bulundum ve bölgem Trabzon Akçaabat ilçesinde ilk semineri Hocamla aynı zamanda Rahmetli Savaş Karahan ve Timuçin Karahan’la icra ettik. Burdan hareketle, Rahmetli Hocam üstat Yenal Karahan Uluslararası üstün çaba göstererek Canla başla ülkenden ülkeye koşarak seminerler verdi. Nitekim Türkiye’de Karate Federasyonu’nda Shıto Ryu Karate’yi resmi olarak onaylattı.
Ardından Türkiye genelinde bir çok kulübü kendi kurduğu Rensinkan Birliğine bağladı. Üstat Yenal Karahan döneminde çok büyük bir gelişim gösteren Shıto Ryu karate, üstadımızın sağlık sorunları yüzünden duraklama dönemine girdi.
El parmakları sayısınca olan ilk Shıto Ryu kulüp hocaları ne olduysa bir türlü birlik sağlayamayıp sadece kendi salon ve kendi kariyer, mevki, Dan gibi unvanlar peşinde olup Shıto Ryu’nun gelişmesine öncülük edememiştir. Hal böyleyken kendi faliyetlerinde salonsal olarak başarı sağlamışlardır, ‘bu da taktire şayandır!’ haklarını yememek lazım. Şimdi sormak lazım; Acaba bu gün Shıto Ryu birliği kurulsa idi Türkiye’de her bölgede Shıto Ryu karate kulüp olmaz mıydı? Tabiki olurdu. Yada şöyle başka bir açıdan bakalım; Rahmetli üstat Yenal Karahan çok değil bir beş yıl daha sitil için sağlığı el verseydi yine Shıto Ryu karate her bölgede temsil edilmez miydi? Adım gibi eminim ki bu dönem stilin en zirve dönemi olurdu elbet.
Tabiki burda ALLAH cc taktiri bu kadar olmuş…
Bunada sonsuz şükürler olsun.
Şimdi bugün malesef Shıto Ryu karate birkaç kulüp haricinde Türkiye’de bölgesel temsiller daha mevcut değil.
Bu durumu irdelemeyen kimseyi zan altında bırakmak istemem emek veren antrönerleri taktir ediyorum… Ve sembolik olarakta olsa faaliyet göstermektedirler.
Şahsım olarak sosyal medyada stilin görsel olarak tanıtımını yapıyorum. Bir kaç ülkeden dostlarım var; Seıshınkaı shıto Ryu Organizazyonu. Teknik alış verişinde bulunuyoruz.
Resmi antröner olmasamda fiili antrönerüm, ufak bir yanlış mahkeme kararıyla antrönerlük iptal olsada hukuki dava sürecim devam ediyor.. Antrönerlüğümün iadesi için.
Bunu yazma sebebim büyük tanıtım ve organizasyon için resmi olamadığımdan kısıtlı imkanlarımız var şimdilik.
Ancak bu bir engel değil, yinede canla başla Shıto Ryu karate, gelişim tanıtım için üstün çaba harcıyoruz.
Bir federasyonda ne kadar Sitil varsa o kadar zenginlik demektir … Haliyle şu durumda Türkiye Karate Federasyon olarak sitilsel zanginliğe daha ulaşamamış durumda. Bu kurumsal olarak sabit olan bir karate stili var, çoğunluk bu stilde olduğu için başka sitillere bakış açısıda biraz dar burda
Yine bu durum kişilere yüklenen bir suçta değil aslında. Burda eksik olan yetkili mercilerin. Tanıtımsal faliyetlerde belkide istemeden farkında olmadan ilgisiz kalıyorlar… Umarım bir gün daha olumlu bir anlayışla yeni gelişmekte olan sitillere öncelik verirler.
Yarışmalarda Her sitilden orantılı yarışmalara müsabık sokulur.
Böyle bir durum Türk karatesini zirveye taşıyacak en büyük unsurdur.
Haliyle bu satırları yazarken kimseyi karşıma almak istemem. Bu benim asla erdemli duruşuma yakışmaz. Amacım kimseyede çamur atmak değildir. Bilirimki çamur atanda üzeri ister istemez kirlenir.
Sadece Karate sporcusu olarak daha iyi yol alabilmek için kendi düşüncelerimi yazıyorum.
Shıto Ryu Karate’nin yeniden geniş kitlelere ulaşması için çalışan herkes bizim yol arkaşımızdır. Diğer sitiller hepsi bizim baş tacımız ve zenginlikliğimizdir.
Bu konu biraz ince eleyip sık dokunmak gereken durum olduğundan yazı dizime kaldığım yerden ALLAH cc nasip ederse devam edeceğim.
İkinci bölümde yazı satırlarımda buluşmak üzere.
ALLAH cc emanet olun
Saygılarımla
Mustafa ÇAK