PEKİN FORMLARININ HİKAYESİ

TAİ CHİ SANATI ÇİN DE NASIL MİLLİ BİR SANAT HALİNE GELDİ? 

Li Deyin ekonomi okumak için geldiği üniversitede engelli koşu, motosiklet yarışları, farklı dövüş sanatları ve jimnastik gibi değişik sporlarda aradığını bulamaz. Hâlâ bir lisans öğrencisiyken eğitim aldığı üniversite de bir gün serbest spor yarışmaları düzenlenir.

Bu serbest yarışmalarda herkes kendi hünerlerini sergiler ve genç Li Deyn komisyon kuruluna baş vurarak Tai chi sanatını sergileyeceğini bildirir. O zamana kadar kimsenin bilmediği bu sanatı sergiler. Li Deyn’in gösterilerde ilk kez sergilediği Tai chi sanatının görselliğinde saklı (içsel) güç ve zarafet o kadar olağanüstüdür ki bütün jüri ona tam puan verir. Ve genç Li Deyin, altın madalyayı kazanmasının yanı sıra ardında hırslı bir takipçi kitlesi yaratır. TAİ CHİ sanatı, o yarışmadan sonra Çinli üniversite öğrencileri arasında artışa geçip hızla popüler bir spor haline gelir.

Li Deyin üniversiteden mezun olduktan sonra, Pekin’deki Renmin Üniversitesi (Halk Üniversitesi) onu şimdiye kadarki en genç profesörlerinden biri olarak işe alır. Onun sayesinde taijiquan tüm Çin üniversitelerinde kredili bir ders halini alıp 24-Form Taijiquan formu, beden eğitimi bölümleri için zorunlu bir ders haline gelir.

1959’da Li Deyin, Pekin’de Tai chi sanatının yaygınlaşması anlamında, üniversite öğrencileri ekibi oluşturarak onları eğitip organize eder. Pek de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, organize ettiği bu takım tüm spor yarışmalarında 13 altın madalya ve takım şampiyonlukları kazanır. O zamandan beri Çin’in her yerinde TAİ CHİ sanatı en popüler üniversite sporlarından biri haline gelir. Ve zamanla dalga dalga tüm dünyaya yayılıp 350 milyondan fazla takipçi kazanır. Artık ok yaydan çıkmıştır!

Tai chi sanatı hakkında binlerce makale yazılmaya başlanır. Artık Çin ulusunun milli spor (sağlık ve şifa sanatı) arayışları son şeklini almış ve Tai chi sanatı, ulusal anlamda birleştirici bir görev haline bürünmüştür. Ve Tai chi sanatı bundan sonra bir ulusun (Çin ülkesinin)  ruhsal, bedensel ve zihinsel uyanışına alt yapı teşkil edecek ve zamanla bu sanat; Çin devletinin uluslararası kültür propagandası haline gelecektir. / Makalenin SONU.

SOZ SÖZ YERİNE:

Bugün Türkiye’nin binlerce dövüş sanatları sporcusu vardır ancak elle tutulur, gözle görülür bir Türk savaş sanatı yoktur. Bir elin parmaklarını geçmeyen öz verili, iyi niyetli ve cefakar antrenör ve eğitmenler tarafından uluslararası arenaya sunulmaya çalışılan Türk Savaş sanatları teori ve çalışmaları ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi kurumlarınca ve bakanlıklarınca halen görmezden gelinmektedir. Dünyanın en eski medeniyetlerinden sayılan kadim Türk medeniyeti’ nin ne yazık ki; kendine ait bir savaş sanatı proğramı ve projesi yoktur. Örnek anlamında Karate (Japon), Taekvondo (Kore) Wushu (Çin) gibi ülkelerin birer kültür hamlesi olarak bilinirken, milyonlarca Türk genci ne yazık ki bu ülkelerin milli kültürlerinin reklamını yapan sanatları takip etmektedirler. Bu son derece ayıp, utanç ve ihmalin bir örneğidir. Bir an önce necip Türk Milleti’nin aslını anlatacak, şanına yakışacak ve tüm Dünyaya Türk’ün kültür ve sanat anlayışını tanıtacak milli anlamda Kadim Türk Savaş sanatı! bilimsel ve akademik anlamda ortaya konulmalı ve hayata geçirilmelidir, kanatindeyim. /Saygılarımla.

Mehmet Nesimi Yılmaz.
Tai Chi ve Çigong Sanatları Eğitmeni.

Kuzey Ege Tai chi ve Çigong sanatları Eğitim Platformu yayınları. BALIKESİR.